Her YaŞta
agesa-logo

Mutfaktaki eczane: Probiyotikler

 Mutfaktaki eczane: Probiyotikler

Havalar soğudukça, bağışıklık sistemi farklı desteklere ihtiyaç duyuyor, kışı sağlıklı geçirmek için ona yardım etmemiz gerekiyor. Probiyotiklerin adını son yıllarda sıkça duysak da, aslında binlerce yıldır insan bedeninin doğal dengesini korumak için çalışıyorlar. Meyve ve sebzelerle olduğu kadar fermante gıdalarla da güçlenen probiyotikler, bağırsakların dostu. 

Bağırsakların ne kadar önemli olduğunu anlatan bilimsel makaleler her geçen gün artıyor. Vücudun en önemli organlarından biri olan bağırsakların florasının korunması, güçlendirilmesi, doğal dengesinin sağlanması için bir şeyler yapmanız gerektiğini düşünüyorsanız, prebiyotik ve probiyotikler ilk duyduğunuz kavramlar olacak. 

Probiyotik mide-bağırsak florasındaki doğal dengenin korunmasına yardımcı olan, sağlık için faydalı dost bakterilere verilen isim. Özellikle sindirim problemi yaşayanlarda, mide sorunları olanlarda, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve alerji gelişiminin önlenmesinde yardımcı oluyorlar. Bakteri deyince insanın aklına farklı şeyler gelse de, aslında bedenimizde 100 trilyon kadar canlı bakteriyle yaşıyoruz. Bunlar bağırsak floramızı oluşturan ve sağlıklı yaşamamızı sağlayan dost canlılar. 

İyi bir yaşam için

Probiyotik Yunanca kökenli bir kelime ve “yaşam için” anlamına geliyor. Bilimsel isimleriyle Lactobacillus, Streptococcus ve Bifidobacterium grubunda yer alan probiyotikler, zararlı bakterileri azaltmak, bağırsak duvarını onarmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek, bedenin florasını düzenlemek konularında çalışıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar probiyotiklerin sindirim sistemini düzenlemekte çok önemli bir rol oynadığını kanıtladı. 

Yiyeceklerin hazmını kolaylaştırmak, vitaminlerin sentezini yapmak, bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak ve bağırsak geçirgenliğini azaltmak, toksinlerin kan dolaşımına geçmesini engellemek, besin alerjileri ve egzamayla mücadeleye yardımcı olmak, kabızlık sorununu çözmek, iltihabi hastalıkları önlemek konusunda da probiyotikler rol oynuyor. 

Araştırmalar bağışıklık sistemimizi mikroorganizmalara karşı koruduklarını, vücutta sayılarının azalması durumunda çeşitli reaksiyonlara, hastalıklara neden olduğunu ortaya koyuyor. Besinlerden aldığımız faydayı arttırıyor, fiziksel olduğu kadar psikolojik dengemizin korunmasını da sağlıyorlar. Son yıllarda yapılan bir diğer araştırma, mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yüzde 95 oranında bağırsaklarda üretildiğini kanıtladı. Bu da tükettiğimiz faydalı besinlerden aldığımız faydanın yükselmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 

Fermante gıdalara yer açın 

Probiyotikler doktor tavsiyesiyle hap olarak alındığı gibi, hayatınızda sağlıklı gıdalara daha çok yer vererek de arttırılıyor. 

Yiyeceklerden maksimum fayda almak ve vücudunuzdaki yararlı bakterileri arttırmak için fermente gıdalara sofranızda daha çok yer açmanız gerekiyor. Probiyotik yoğurt, fermente turşular, tarhana, kvass, kefir gibi fermente içecekler probiyotiklerin yoğun olarak bulunduğu doğal besinler.

Yetersiz lifli yiyecekleri tüketmek, fazla antibiyotik kullanımı, yaş, stres, kötü ve eksik beslenme, zayıf bağışıklık probiyotikleri azaltırken, yine bu durumların giderilmesi için takviyelere başvurmak gerekiyor. 

Probiyotiklerin işlevlerini tam yapabilmeleri için hazırlayıcı ortamı prebiyotikler sağlıyor. Bunlar da, soğan, sarımsak, kuşkonmaz, pırasa, enginar, yulaf, muz, yer elması gibi sebzelerde bol miktarda bulunuyor. Yani sebze ağırlıklı beslenmek, vücudun probiyotiklerden en doğru şekilde yararlanmasını kolaylaştırıcı bir etken. 

 

Beslenme HER YAŞTA Sağlık Yaşam

Diğer Öneriler