Portakal, biber, ananas. Hepsinin ortak özelliği C vitamini içeriyor oluşu. İnsan vücudunun ihtiyaç duyduğu en önemli vitaminlerden biri olan C vitamini toksik maddeleri attığı gibi, antioksidan özelliğiyle vücudu yenilemeye de yardımcı oluyor. Bağışıklığı güçlendirmeye ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde bu vitamini mercek altına aldık.
Denizciler dünyayı keşfetmek için çıktıkları uzun seferlerde iskorbüt hastalığıyla uğraşmak zorunda kalana dek dünya C vitaminin ne kadar önemli olduğunu farketmemişti. Uzun süre taze yiyeceğe ulaşamayan denizciler, dayanıklı olduğu için narenciye depolayıp denize açıldıklarında C vitamini ihtiyaçlarını karşıladıkları için hastalanmadan seferlerini gerçekleştirmeye başladı.
İskoçyalı James Lind 1753’te bu gerçeği keşfettikten sonra, C vitamini hak ettiği yeri aldı.
İnsan vücudunun, kan damarları, kıkırdakları, kasları ve kemiklerde bulunan kollajen proteini oluşturmak için ihtiyaç duyduğu bir vitamin türü olan bu vitamin, vücudun çeşitli yaralanmalardan sonra iyileşme süreci için büyük bir öneme de sahip.
Vücuttaki toksik kimyasallar ve sigara dumanı gibi kirleticilerden kaynaklanan hasarlara karşı koruyucu birkaç antioksidandan biri olan C vitamini, insan vücudunda doğal olarak bulunmuyor. Bu yüzden beslenme aracılığıyla doğal kaynaklardan alınması gerekiyor. Aynı zamanda besinlerden alınan demirin sindirim sistemi tarafından emilmesine ve depolanmasına da yardımcı.
Günlük üst sınır 2000 miligram. Fazlası, her şey gibi zararlı. C vitamini her gün yeniden alınması gereken bir vitamin. Depolanmadığı için ertesi güne kalmıyor.
C vitamini bağışıklığı zayıflamış insanların güçlü bir bağışıklık kazanmasına yardımcı oluyor. Ancak soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklarda sonradan kullanmaya başlamak hızlı sonuç almayı engelliyor. Düzenli kullanmak etkili.
Bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanında, kalp hastalıklarına karşı koruyor, doğum öncesi sağlık sorunlarını önlüyor, göz hastalıklarına karşı koruyucu, antioksidan olduğu için cildin yenilenmesine yardım ediyor, yaşlanma karşıtı olumlu etkileri var. Vücudunda yüksek oranda C vitamini bulunan bireylerin felç riskiyle daha düşük oranda karşı karşıya olduğu araştırmaların ortaya koyduğu bir gerçek. Özellikle sigara kullananların, kilo sorunu olanların C vitamini takviyesi alması tavsiye ediliyor.
Eksikliği durumunda kansızlık, diş eti kanaması, yaralanmaların zor iyileşmesi gibi sorunlara yol açıyor.
Meyve ve sebze açısından zengin bir diyet ile beslenmenin takviyelerden daha olumlu sonuç verdiği doktorların kabul ettiği bir bulgu. Narenciye ürünlerinin yanı sıra biber, kuşburnu, roka, maydanoz, lahana, ıspanak da C vitamini alabileceğimiz besinler. Çilek, domates, brokoli, patates ve tatlı patates
kavun, papaya, mango, karpuz, Brüksel lahanası, karnabahar, ahududu, yaban mersini, kış kabağı ve ananas da C vitamini içeriyor.
Bunun yanı sıra kapsül halinde ve çiğnenebilir tabletler şeklinde ağızdan alınan takviyelerle de C vitamini almak mümkün.
Sabahları kahvaltıya eklenecek bir havuç, öğün aralarında meyve tüketmek, limonu salatalarda tercih etmek, sebzelerle çorba yapmak ve köfte tariflerine püre haline getirilmiş veya rendelenmiş sebzeler eklemek C vitaminini hayatımıza sokmanın kolay yollarından.