Pandemi beraberinde gelen kısıtlamalar, hastalık kaygısı ve değişen düzen insanları derinden etkiledi. Yeni normale alışmakta güçlük çekenler kadar, hayatlarındaki kaygı seviyesini dengelemekte zorlanan insan sayısı da arttı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yaptığı açıklamaya göre, pandemi nedeniyle yaşayan travma 2. Dünya Savaşı sonrasındakine benzer. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus tarafından yapılan açıklama, yaşanan stres ve kaygının boyutlarını ortaya koyuyor:
“İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çok sayıda hayatın etkilenmesi nedeniyle dünya kitlesel travma yaşadı. Koronavirüs pandemisinde ise daha fazla hayat etkilendi.”
Sokağa çıkma kısıtlamaları, maske kullanımının zorunlu hale gelmesi, mesai saatlerinde değişiklik, 65 yaş üzerine uygulanan yasaklar, sosyal izolasyon kuralları stresin oluşmasında etkili oldu. Fiziksel aktivitelerdeki azalma da bu sorunu tetikledi.
Buna karşılık, stresle başa çıkmak ve onu minimuma indirerek yaşamak da zor değil. Öncelikle bu sorunu kabul ederek bir adım atmak gerekiyor.
Kaygıyı kabullenmek ve yaşadıklarınızın anormal olmadığını farketmek, stresle başa çıkmakta önemli. Bu farkındalıkla beraber şunları yapabilirsiniz:
Bu süreçte yaşananların “doğal” olduğunu kabul etmek, atılacak ilk adım. Stresinizi doğru ya da yanlış olarak nitelemek yerine, duygularınızı anlamaya ve kabul etmeye çalışın. Bu sayede iyileşmeye başlayabilirsiniz. Yaşadıklarınızı kabullenmek ve hislerinizi bastırmamak duygularınızın yoğunluğunu azaltır.
Size stres oluşturan konuları tekrar tekrar düşünmek, depresif hislerinizi arttırır, olayları net görmenizi zorlaştırır. Aynı şeyi sürekli düşünmek yerine, onun yerine geçecek alternatifler bulun. Size kaygı verecek yayınları, konuşmaları, haberleri izlemekten kaçının ve bunu bir süre sistematik hale getirin. Böylece dikkatinizi travmatik olaylardan uzaklaştırabilirsiniz.
Farklı ilgi alanları, düzenli rutinler stresle başa çıkmada en etkili yöntemlerin başında geliyor. Rutininizde düzenli beslenmeye, uyumaya ve dinlenmeye vakit ayırın. Kendinize zaman harcamak, iyi hissetmenizi kolaylaştırır. Daha önce alışkanlığınız yoksa, ufak yürüyüşleri de bu rutinlerin arasına katın. Bu sayede egzersizlerin de faydasını görürsünüz.
Kendinizi bir anda önemli kararlar almak, büyük değişiklikler yapmak zorunda hissetmeyin. Sizi yormayacak, duygusal anlamda yıpratmayacak tercihler yapın. Büyük kararlar için yeterince hazır hissettiğinizden emin olun.
Kendinize ve başkalarına ufak jestler yapın. Arada iyi hissetmenizi sağlayacak değişiklikler, hediyeler değer duygunuzu iyileştirir. Mutlu olmanız için sizin de yapabileceğiniz şeyler olduğunu hatırlatır.
İyi hissettiğiniz ilişkilerinizi güçlendirin. Yüzyüze görüşemediğiniz insanları telefonla arayabilirsiniz. Küçük buluşmalar, ziyaretler de sosyalleşmenize yardımcı olur. Sosyalleşmek ve iletişim stresle başa çıkmada en etkili yollardan biri.