İnsan bazen kendini aynı soruları sorarken buluyor: İyi bir hayata nasıl sahip olabilirim? Mutluluğun sırrı ne? Daha sağlıklı bir hayat için ne yapmalıyım? Stres ve yorgunlukla geçen bir günün ardından bu konuda düzgün cevaplar bulmakta zorlanabilirsiniz ama yaşam kalitesini arttırmanın uygulamakta zorlanmayacağınız çok yolu var. Sağlıklı beslenmeye, düzenli uykuya, stresten uzak olmaya özen göstermek gerektiğini biliyoruz, bunların yanında daha farklı adımlar atmanızı sağlayacak bir liste hazırladık.
Bir gün giyerim ümidiyle öylece dolapta aylarca duran kıyafetlerinizden artık kurtulma vakti gelmedi mi? Hem sadeleşmek hem daha düzenli bir dolaba kavuşmak sizi çok rahatlatacak. Elediğiniz kıyafetlerinizi başkalarıyla paylaşarak onları sevindirebilirsiniz. Ayrıca ikinci el kıyafet satan uygulamaları kullanarak ürünlerinizi satışa çıkarıp ek gelir de elde edebilirsiniz. Dolabınızda başlattığınız bu dönüşümü evinizin tüm alanlarına yayarak kendinize daha fazla yaşam alanı açabilirsiniz.
Kendinizi geliştirmenin ilk adımı merak duygusu. Merak duygumuz ne kadar fazlaysa o kadar çok öğrenmeye hevesli oluyoruz. Sonrası merak ettiğimiz şey için harekete geçmek. Araştırmak ve o konuyla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak kendimizi daha fazla geliştirmemizi sağlıyor. İster okuyun, ister gezin, ister izleyin, ister kurslara kayıt olun. Yeni bir şeyler öğrenmek hem size daha çok şey katacak hem de hayattan daha fazla keyif almanızı sağlayacak. Üstelik hafızanızın korunması için de yeni şeyler öğrenmek çok büyük avantaj sağlıyor.
Rutinler düzenli bir yaşam için faydalı ancak bir süre sonra tekdüze bir hayatı da beraberinde getiriyor. Özellikle pandemi dönemi bu tekdüzeliği artırıyor. Ancak küçük değişikliklerde de işe başlayabilirsiniz. Örneğin bir sabah soğuk suyla duş alarak güne başlayın. Ya da bir gün tarzınızın dışına çıkarak farklı bir kıyafet giyin. Evden çalışıyorsanız bilgisayarınızı alıp sahilde bir çay bahçesinde ya da kafede çalışmayı deneyin. Uzun süredir görüşmediğiniz bir tanıdığınızı arayarak sohbet edin. Yaşadığınız şehrin farklı mahallelerini ziyaret edin. Tüm bunlar size kendinizi daha iyi hissettirecek.
Sevdiklerimize karşı şefkat göstermek kolaydır. Peki kendimize? Bir hata yaptığımızda, başımıza kötü bir şey geldiğinde kendimizi suçlamak sandığımızdan daha büyük bir zarar veriyor. Öz şefkat, sevdiklerimize gösterdiğimiz aynı anlayışı ve inceliği kendimize göstermemizi öğütlüyor. İçinizde hiç susmadan sizi eleştiren sese karşı koymak hiç kolay değil. Öz şefkatin zaman alacağı ve her zaman iyi hissettirmeyeceği ise aşikar. Fakat zorluklar karşısında sizi daha güçlü kılacağına emin olabilirsiniz. Öz şefkati yakın bir arkadaşınız gibi düşünün ve hayatta tökezlediğinizde “Senin yanındayım, bunu atlatacağına inanıyorum” dediğini varsayın.
Sadece kendimize değil diğer insanlara, canlılara ve topluma karşı da sorumluyuz. Pandemi kimseyi ayırt etmeden herkesin hayatını tehdit ederken diğer yandan tüm dünya yangınlarla ve sellerle boğuşuyor. Tüm bunlar yüzünden suçluluk ya da çaresizlik hissetmek yerine, başkalarına faydalı olmayı tercih edebiliriz. Bunu yapmanın en güzel yolu ise gönüllü olmak. İhtiyaç sahibi kişilere yardım eden, doğadaki canlıları ve çevreyi koruyan derneklere üye olarak güzel bir başlangıç yapabilirsiniz. Böylece hem başkalarına faydalı olabilir hem de manevi tatmin yaşayabilirsiniz.
Bitki yetiştirmek için bahçenizin olması şart değil. Şehir içinde küçücük bir balkonunuz ya da cam kenarınız olsun yeter. Bitkiler gözünüzün önünde olsun istiyorsanız evinizin içinde salon bitkileri yetiştirmeyi de tercih edebilirsiniz. Ayrıca kendi yeşilliklerinizi yetiştirme deneyimini mutlaka tatmalısınız. Hatta evde kompost yaparak kendi organik gübrenizi dahi üretebilirsiniz. Sebze, meyve, yumurta ve çay atıkları ile dal ve ağaç kabuğu, kuru yapraklar saman, kuruyemiş kabukları gibi malzemeler ekleyerek yapabileceğiniz gübre sayesinde hem çiçeklerinizin toprağını zenginleştirmeniz hem de geri dönüşüme katkı sağlamanız mümkün.
Çevrenizdeki ağaçların ne ağacı olduğunu biliyor musunuz? Ya da bir çırpıda kaç ağaç ve çiçek sayabilirsiniz? Türkiye’de yaşayan kuş türlerinden kaçını biliyorsunuz? Şehir yaşamı tüm bunların önemsiz olduğunu hissettirse de bir kere merak etmeye başladığınızda daha fazlasını öğrenmek için heyecan duymaya başlayacaksınız. Bu konudaki kaynakları takip edebileceğiniz gibi doğa yürüyüşlerine çıkarak ya da kuş gözlemciliği yaparak doğayla daha yakın bir ilişki kurabilirsiniz.
Sosyal medya bağımlılığını kabul etmek kolay değil. Çoğu zaman doğal bir refleksle elimize aldığımız telefonlarımızla sosyal medyaya ne kadar vakit harcadığımızın farkında değiliz. Sosyal medyada vakit geçirmek bazen faydalı olabilir ama gerçek dünyayla ilişkileri kopartan ve zamanı verimli kullanmanızı engelleyen bir yanı da var. Çoğu insanda kendini başkalarıyla kıyaslama eğilimi de oluşturuyor. Kendinizi durdurmanın ve yaşamınıza odaklanmanın yolu sosyal medya detoksu. Ne kadar süreceğine siz karar verin. Günde belli bir saatle sınırlayarak başlayabilirsiniz. Bu süreci kolaylaştırmak için sosyal medya hesaplarınızı dondurabilir ya da uygulamalarını telefonunuzdan silebilirsiniz. Ne kadar iyi hissettirdiğini anlamanız zor olmayacak.