Türkiye’nin dört yanında tarihi kahveler var. Kendine ait müdavimleri olan bu kahveler, turistlerin de ilgi odağı. Edebiyatçılarla beraber anılan kahveler de var, semtleriyle beraber anılan da. Tavla seslerinin yanında gazetesini okuyanlara rastladığınız tarihi kahvelerin bazılarına sizler için sıraladık
Kahvesi kadar mekanıyla da ünlü bir mekan Taş Kahve. Yüksek tavanlı yapısı, geniş camlı renkli pencereleri, denize bakan manzarasıyla Cunda’nın göz bebeği olan kahvenin hikayesi Nüfus Mübadelesi’ne dayanıyor. Girit’ten ayrılmak zorunda kalan Adile Hanım ve oğlu Hüseyin Bey mübadillere gösterilen Ayvalık Cunda Adası’nda yerleşiyorlar ve Resmo’daki Taş Kahve’lerinin adını yeni vatanlarında da yaşatıyorlar. Lorlu kurabiyenin yanına eşlik eden kahvesi, ahşap sandalyeleriyle misafirlerini ağırlıyor.
Kemeraltı’nda gezenlerin yorgunluklarını atmak için uğradıkları durakların başında Kızlarağası Hanı bulunuyor. 300 yıllık geçmişe sahip han içinde 07.00-20.30 saatleri arası hizmet veriyor. Türk kahvesi pirinç cezvelerde kaynatılarak, sakızlı lokumla müşterilere sunuluyor. Kızlarağası Han hem İzmirlilerin hem turistlerin gözdesi.
Çengelköy’le özdeşleşen bir kahve Çınaraltı Kahvesi. Adını gölgesinde kurulduğu 780 yıllık tarihi çınar ağacından alıyor. Kahvenin yanında Hamdullah Paşa Camii bulunuyor. Sahildeki kahve 1968’den bu yana açık. Sabah 07.00’de çay servisi başlıyor, gece 24.00’e kadar sürüyor. Süper Baba dizisine ev sahipliği yapan mekan, hem İstanbulluların gözdesi hem de turistlerin. Sabah saatlerinde başlayan yoğunluk geceye kadar sürerken, isteyenler burada kahvaltı yapıyor, isteyenler sohbet ediyor.
343 yıldır hizmet veren kahve Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa tarafından 1661 yılında yaptırılan caminin bitişiğinde yer alan Yemeniciler Arastası’nda bulunuyor. Yemeniciler Arastası deriden yapılan ve yemeni denilen ayakkabıların üretildiği geleneksel bir lonca çarşısı. Geleneksel bir Türk evinin baş odası konumundaki kahve, 1990 yılında restore edilerek Türk turizmin hizmetine sunuldu. Yöresel yemekler de veriliyor. En büyük özelliklerinden biri, konuklara mevsim çiçeklerinin yaprakları ile servis edilen içecekler. Konuklar ise en çok Türk kahvesini tercih ediyorlar. Kahvenin yanında kızılcık suyu da ikram ediliyor.
Ekmek Teknesi’ni izleyenler Herodot Cevdet’i de hatırlar. Herodot Cevdet’in tarihi hikayelerini anlattığı mekan Kuğu Kıraathanesi. İcadiye Caddesi üzerinde bulunuyor. 50 metrekarelik bir alanı var. Sekiz masalı bir semt kahvesi. Esas müşterilerini Kuzguncuklular oluştursa da, farklı semtlerden de ziyarete gelenler var.
Mezopotamya Ovası’nı seyretmek için durup mola verebileceğiniz bir yer. Tarihi Şehidiye Camii’nin yanındaki kahveye çay içmeye gelenler, bir taraftan Mardin Kalesi ve tarihi evleri görme fırsatı bulurken bir yandan da Mezopotamya Ovası ve Suriye’yi seyredebiliyor. Kapasitesi 50 kişi. Burada Mardin’i seyrederken çay içmek turistlerin en büyük keyfi. Üçyol Kahvesi’nde ayrıca Mardin’e özgü bir lezzet olan mırra (acı kahve) da bulunuyor.
Türk sinemasının en önemli oyuncularından Erol Taş’a ait olan kahvehane halen Cankurtaran Semti’nde çalışmaya devam ediyor. Sabah 06.30’da açılıyor, gece 24.00’te kapanıyor. Kahvenin içinde 12, bahçesinde ise 30 masa bulunuyor. Kahve hem semtin yerlilerinin gözdesi hem de Sultanahmet, Cankurtaran ve Küçükayasofya semtlerini gezmeye gelenler burada soluklanıyor.
Firuzağa Camii’nin altında bulunuyor. Kahve aynı zamanda “Ünlü” kahvesi olarak da tanınıyor. Cihangir halkına hizmet veren mekan günün her saati dolu. Sabah 05.30’da açılıyor. Gece de 24.00’te kapanıyor. Müdavimleri arasında gazeteciler, tiyatrocular ve sinemacılar da var. Burada sık sık ünlü bir simaya rast gelmek mümkün.
Gaziantep’in en önemli duraklarından biri de Tahmis Kahvesi. Çaylara, kahvelere nargile de eşlik ediyor. Sabahın ilk saatlerinde çalışmaya başlayan kahve bir rivayete göre 1640 yılından beri faaliyette. Yöreye ait bir içecek olan menengiç kahvesi de oldukça lezzetli. Yabancı Damat gibi dizilerde de gördüğümüz bir mekan.