Baston görme engelli insanlar için topluma karışabilmelerini sağlayan bir rehber gibi. Bu sayede rahat hareket ediyor, engellere takılmadan hayatlarını sürdürebiliyorlar.
Beyaz bastonsa 20. yüzyılda bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. Bir kaza sonucu gözlerini kaybeden James Biggs adlı İngiliz fotoğrafçı, trafikte motorlu taşıtların siyah bastonu görmediklerini farkedince, bastonunu beyaza boyadı. Bu sayede rahat hareket eden, kazalardan korunan Biggs’in buluşu 1931 yılında başkaları tarafından da keşfedildi. Şubat 1931’de Fransa’da Guilly D’herbemont tarafından görme engellilerin katıldığı bir etkinlikle kullanılan beyaz baston ulusal bir ün kazandı, beyaz baston hareketi bir kampanyaya dönüştü. Uluslararası ses getiren kampanya beyaz bastonun farklı ülkelerce de tanınmasını sağlama özelliği taşıyor. O tarihten bu yana beyaz baston görme engellilerin simgesi kabul ediliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası artan görme engelli nüfusu, onların toplumda daha rahat hareket etmesini sağlayan yöntemler üzerine düşünülmesini de arttırıyor. Doktor Richard Hoover’ın geliştirdiği bağımsız hareket ve mobilite eğitimine uygun baston hızla yaygınlaşmış.
Beyaz baston pek çok açıdan görme engelli insanlar için özel bir anlam taşıyor. Öncelikle fark edildiği için kazalardan koruyucu bir özelliği var. Düşme, çarpma, yaralanma ve sakatlanma gibi kazalarla karşılaşma ihtimali azalıyor. Tek başına hareket etme becerisi kazanılmasına yardımcı oluyor, güven hissi veriyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 2,2 milyar insan görme bozukluğu ya da görme kaybı yaşıyor. Bu insanların en az 1 milyarının önlenebilecek ya da henüz ele alınmamış bir görme bozukluğu yaşadığı belirtiliyor.
Yine DSÖ’nün Göz Sağlığı Küresel Eylem Planı “Küresel bir halk sorunu olarak görme bozukluğunu azaltmak, görme engelliler için rehabilitasyona güvenli erişim sağlamak” hedefini taşıyor.
Dünyada ve Türkiye’de görme engellilerin karşılaştığı en büyük sorunlar arasında topluma karışabilme rahatlığı ve iş gücünde kendine yer bulabilme hakkı geliyor. Engelli istihdamında yaşanan sorunlar sürerken, istihdamı zorlaştıran en önemli sorunlardan arasında ulaşım ve fiziki mekân sorunu, genel olarak engelli işgücünün, mesleki eğitim yönünden yetersiz ve vasıfsız bir yapıya sahip olması ve mesleki eğitimlerin istihdam odaklı olmayışı geliyor.
Bu konuda yaşanan bir diğer önemli sorun eğitim hakkına erişimde ortaya çıkıyor. Eğitim haklarına erişimde sıkıntı yaşayan görme engelliler için bilişim imkanlarının kullanılması ihtimali artsa da eksikler ve kaynaştırma gruplarının azlığı yaşanan sıkıntıları arttırıyor.
Şehirlerin engelli bireylere uygun dizayn edilmesi, kamuda ve özel sektörde çalışma imkanlarının oluşturulması, okullarda yer bulabilmelerinin sağlanması öncelikli hedefler arasında.
Uzun süreli ekran ışığına maruz kalmak son 10 yılın görme bozukluklarını en çok etkileyen nedenleri arasında. Uzmanlar göz sağlığı konusunda dikkatli olmaya davet ediyor, özellikle şikayetlerde geç kalmadan muayene olmayı öneriyor. Göz sağlığı ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler arasında şunlar var:
-Televizyon ve bilgisayar ekranına uzun süre yakından bakmayın.
-Uzun süren bilgisayar kullanımlarında gözler sık sık dinlendirin.
-Görme yeteneğini güçlendiren A vitamini içeren besinler (havuç, yumurta, yeşil sebzeler) bol miktarda tüketin.
-Göz hijyenine özen gösterin.
-Kitap okurken göz ile kitap arasında en az 30 cm mesafe olmasına dikkat edin.
-Çok az ya da fazla ışıkta okuma ve yazma yapmayın.
-Başkalarına ait gözlükler kullanmayın.
-Çocuklarda herhangi bir göz kayması veya görme bozukluğu şüphesi varsa en kısa sürede göz doktoruna başvurun.
-İlerleyen yaşla birlikte göz sağlığında herhangi bir problem yaşanmaması için hayat boyu düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırın.