Sağlıklı bir yaşamın en temel kuralı doğru bir beslenmedir. Doğru bir beslenme için de ne yediğimiz kadar ne kadar yediğimiz de bir o kadar önemlidir. Bugün sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı doğru beslenmenin nasıl olması gerektiği üzerine konuşacağız. Az yemek yemek mi? Fazla yemek yemek mi? Yoksa akşamüzeri atıştırmaları yapmak doğru değil mi? Aklınızda bunun gibi pek çok soru olduğuna eminiz. Gelin, lafı fazla uzatmadan konunun detayına inelim.
Öğünler beslenmenin kalbidir desek yanlış olmaz! Doğru bilinen bir yanlış olarak; öğün atlamak sıkça başvurulan bir kilo verme yöntemi. Ancak sıkça bilinenin aksine kilo vermek, fit kalmak veya sağlıklı beslenmek adına öğün atlamak size bir fayda sağlamayacaktır. Hatta atlanan öğün yüzünden diğer öğünde daha çok ve zararlı yemek tüketme eğilimi ise uzmanlar tarafından sıkça dile getirilen bir gerçek. Günde sabah-öğle-akşam olmak üzere 3 adet öğün tüketmeliyiz. Bunun yanı sıra akşamüzeri gerçekleştireceğiniz hafif atıştırmalar da sağlıklı olmak kaydıyla uzmanlar tarafından öneriliyor.
Kahvaltı ise beslenmenin en kritik noktası. Yeteri kadar protein almak ve günün “ilk şarjını” edinmek adına kahvaltı kesinlikle önemli bir mihenk taşı. Kahvaltıyla beraber tüketeceğiniz ekmeğin tahıllı olması ve karbonhidratlarda aşırıya kaçmamak ise kahvaltının kalitesini artıran başka faktörler arasında. Öğün Saatlerini Belirlerken Nelere Dikkat Edilmeli? Öğün saatleri besinleri dengeli almamız ve sağlığımız için çok önemlidir. Uzmanların söylemlerine istinaden aşağıdaki bilgilere göre hangi öğünün hangi saatte ve nasıl olması gerektiği bilgisine erişebilirsiniz. İşte ideal yeme saatleri;
· Kahvaltı 07:00-10:00 arasında edilmeli, geçe bırakılmamalıdır.
· Öğle yemekleri atlanmamalı, 11:00-13:00 arasında mutlaka tüketilmelidir.
· Ara öğünler, ana öğünlerden 2 saat sonra gerçekleştirilmeli olup, uzmanlar tarafından gerekli görülmektedir.
· Ara öğünler akşam yemeğini abartmamızı engeller.
· Akşam yemekleri 18:00-20:00 saatleri arasında tüketilmelidir ve geç saatlere bırakılmamalıdır.
Besin anlamında ihtiyacı fazla olan bireyler daha sık miktarda beslenmeye ihtiyaç duyar. Herkes için farklı bünyelerden bahsettiğimiz düşünüldüğünde, herkesin metabolizma ihtiyacı farklı olacaktır. Sık öğün düzenini gerçekleştirmesi gereken bireylerin, spesifik besinlere olan ihtiyacının fazla olması olasıdır. Bunun haricinde kilo almakta zorlanan kişilerin de sık öğün düzenini tercih etmesi yerinde olacaktır. Spor ile ilgilenenlerin kas yapma süreçlerini destekleyici olacağından sporcu bireyler adına da sık öğün düzeni işlevsel bir yöntemdir.
Vücutlarında normal değerlerin üzerinde yağ oranı taşıyan bireyler; kalp ve kolesterol hastaları, şeker hastaları daha sağlıklı ve seyrek yemek yiyebilirler. Ancak daha seyrek yemek yemek asla dengesiz veya yetersiz beslenmekle karıştırılmamalıdır.
Yemek yeme bozukluğu, yanlış beslenmenin en büyük göstergelerinden biridir. Kişiler için başta yalnızca hayat standartlarını hafifçe etkileyen bu durum, zaman içerisinde önüne geçilmemesi halinde daha büyük rahatsızlıklara neden olabiliyor. Yeme bozukluğunun belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz;
· Aşırı miktarda ve kısa sürede verilen kilolar
· Kalori hesabını sık sık yapma
· Yemek yerken gergin hissetme ve sosyal alanda yemek yiyememe·
Diş ve ciltte oluşan kusurlar
· Ciddi değerde vitamin kaybı
· Kilo almayla ilgili kaygı
Sık sık yemek yemek, mide rahatsızlıkları, dengesiz kan şekeri, kolesterol, şeker hastalığı gibi pek çok türden rahatsızlığın yanı sıra en başta obeziteye neden olur. Yüksek yağ oranı vücudun hareket kabiliyetini sınırladığından, obez bireylerde kas ve kemik rahatsızlıkları da ayrıyeten ortaya çıkar.
Az yemek tüketimi vücut için gerekli vitamin, mineral ve diğer tüm besin değerlerinin karşılanmamasına yol açacaktır. Bundan ötürü yeteri kadar yemek yemek her zaman yerinde bir karardır. Az yemek yemek, bağışıklık sistemini olumsuz etkiler ve hastalıklara davetiye çıkarır.
|
© 2022 - heryasta.org, Her Yaşta, AgeSA’nın sosyal sorumluluk projesidir.
