Her YaŞta
agesa-logo

Psikolojik Yaşlanmadan Nasıl Korunabiliriz?

 Psikolojik Yaşlanmadan Nasıl Korunabiliriz?

Anne karnında tek bir hücreyle başlayan yaşam serüvenimizin geçen her bir yılı bizi yeni bir yaşa taşır. Çocukluk ve ergenlik çağında vücudumuz büyüme ve gelişme eğilimindedir. Yani vücudumuz sürekli yeni hücreler üretir. Ergenliğimizin sonunda ise bu durum sonlanır ve fiziksel olarak büyümemiz durur. Vücut gelişimi ise sadece büyümekten ibaret değildir elbette. Hayatımızın her döneminde kemiklerimizi güçlendirip kasalarımızı geliştirebiliriz. Yaşlanma dediğimiz süreci ise yeni hücre üretiminin yavaşlaması ve maruz kaldığımız tüm zararlıların hücre yapımızı olumsuz etkileyerek hastalıklara yol açması olarak basitçe tanımlayabiliriz.

Yaşlanmak sadece birkaç kırışıklık veya saçın beyazlaması gibi görünüşün değişmesiyle ilgili değildir, aynı zamanda zihinsel bakış açımızdaki değişikliklere, umutlarımıza, beklentilerimize ve çevremizdeki insanlarla nasıl etkileşime girdiğimize kadar her düzeyde bizi etkiler. Yaşlanmanın kontrol edebileceğimiz bir yönü vardır ve bu psikolojik yaşlanmadır.

Psikolojik Yaşlanma Nedir?

Hepimiz farklı oranlarda yaşlanırken araştırmacılar vücuttaki yaşa bağlı değişikliklerin daha kesin ölçümünü sağlayan ve genellikle tek başına kronolojik yaşlanmanın ölçümünden daha doğru olan çok sayıda biyobelirteç belirlediler. En önemli biyobelirteçler arasında, anahtar DNA-metilasyon modellerine dayalı olarak tahmin edilebilen epigenetik saatler bulunur. Tespit edilen diğer biyobelirteçler, tümü biyolojik yaşlanmayı tahmin etmek için kullanılabilen telomer yıpranması, MRI beyin görüntüleme, kan kimyasal parametreleri ve metabolik konsantrasyonların tespitidir. İnsan biyolojik yaşlanmasının biyobelirteçlerinin belirlenmesinde önemli ilerleme kaydedilmiş olsa da psikolojik yaşlanma hala tam olarak anlaşılamamıştır. Psikolojik yaşlanmayı ölçmek ve analiz etmek için hala güvenilir yöntemlere ihtiyaç duyulmakta.

Psikolojik yaşlanma araştırmalarının bazılarında temel olarak şu soru soruluyor: “Kaç yaşında hissediyorsun?”. Başka bir yaklaşımda ise temel sorulan soru: “Yaşınızı seçebilseydiniz, hangi yaşta olmak isterdiniz?”. Bunların dışında katılımcılarının kendilerini nasıl gördüklerini belirlemek için dijital fotoğrafların veya fiziksel görünümün kullanıldığı araştırmalar da mevcut.

Psikolojik yaşlanma, kişinin zihinsel işlev ve yetenek lerindeki azalma ile birlikte, davranışsal uyum yeteneğinde yaşa bağlı ortaya çıkan değişimleri ifade etmektedir. Psikolojik yaş, kişinin hissettiği, davrandığı ve ona göre hareket ettiği yaştır ve bu nedenle doğumdan itibaren alınan yaş olan kronolojik yaşa eşit olmak zorunda değildir. Bu nedenle, bir kişi gerçekte olduğundan daha yaşlı, daha genç ya da olduğu yaşta hissedebilir.

Psikolojik Yaşlanma Sağlıkta Nasıl Bir Rol Oynar?

Çok sayıda araştırma, kronolojik olarak yaşlandıkça içimizde daha genç hissettiğimizi gösteriyor ki bu hem erkekler hem de kadınlar için eşit derecede. Farklı biyobelirteçleri inceleyen araştırmalar, daha genç hissetmek ve daha sağlıklı olmak arasında, obezite ve inflamasyonun azalması, karaciğer enzimlerinin artması, kavrama gücünün artması, sağlıklı vücut kitle indeksi dahil olmak üzere önemli bir ilişki olduğunu göstermektedir. Psikolojik olarak kendini daha genç hissedenlerin daha sonraki yaşamlarında bilişsel yeteneklerini korumalarının yanı sıra, kilit beyin bölgelerinde daha yüksek hacimde gri madde de dahil olmak üzere beyin yaşının da daha genç olduğu araştırmalarla gösterildi.

Psikolojik Yaşlanmadan Korunma Yöntemleri

Sağlıklı olmanın tanımında fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlığın birlikte iyi olması yer alır. Bu üç alanda da kendimizi iyi hissettiğimizde sağlıklı olduğumuzu söyleyebiliriz. Fiziksel sağlığımızı korumak için en temel önerilerden olan sağlıklı beslenme, fiziksel olarak aktif olma, stresten mümkün olduğunca uzak kalma ve uyku düzenini koruma, aynı zamanda psikolojik sağlığımızı da korur. Psikolojik sağlığımızı korumak da psikolojik yaşlanmadan korunmak için etkili bir yöntemdir.

Sosyal ilişkileri geliştirmek ve güçlü tutmak da psikolojik yaşlanmadan koruyan yöntemlerden biri. Bu yöntem sağlıklı ilişkiler kurmayı ve sürdürmeyi tavsiye etmekle birlikte aynı zamanda stres kaynağı olan ilişkilerin sonlandırılması anlamına da gelmekte. Gelecek için hedeflerin olması ve yeni şeyler öğrenerek zihnin aktif tutulması hayata karşı duyulan heyecanın korunmasını sağlayarak psikojik yaşlanmadan korur.

AKIL VE RUH SAĞLIĞI BÜTÜNSEL SAĞLIK YENİ NE VAR?

Diğer Öneriler